II. Aile konutu

Madde 194- Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.

Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla  ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir.

Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.

 ***

Uyuşmazlık, tapuya aile konutu şerhi konulup konulamayacağı, aile konutu üzerinde mülkiyet, intifa veya oturma hakkı isteminin hukuken mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, aile konutu şerhi konulması ve aile konutu üzerinde mülkiyet-intifa ve oturma hakkı tanınması istemine ilişkindir.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle Mahkemece sadece taşınmazın muris sağken aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verildiğinin, tapuda şerh konulmasına yönelik bir karar olmadığının, tescil talebi yönünden de tefrik kararı verildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davalı … ve arkadaşları vekilinin aile konutu şerhi konulması ve mülkiyet hakkı tanınması davası yönünden temyize konu bölümlerinin 6100 Sayılı Kanun’un 370,maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA.

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2022/4706 K. 2023/3545 T. 4.7.2023

***

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 08.11.2016 tarih ve 2016/17371 Esas, 2016/14520 Karar sayılı kararı ile davacının tapu iptali ve tescil ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebine yönelik davada temyiz itirazlarının incelenmesinde; tapu iptal ve tescil talebi yönünden dava dilekçesinde taşınmazın değerinin 10.000,00 TL olarak gösterildiği, Mahkemece maktu harçla davanın görüldüğü; yapılan keşifle taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 127.557,00 TL olarak belirlendiği, buna göre tapu iptal ve tescile konu taşınmazın dava tarihi itibariyle belirlenen değeri üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcın eksik kalan kısmı tamamlatılmadan, yargılamaya devam edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu; davacının bağıştan rücu, olmazsa alacak istekli davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; davacı erkeğin birleşen davası bağıştan rücu niteliğinde olup davacı erkeğin bu talebi ile ilgili olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi ve yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmayıp, bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle temyiz edilen hükmün bozulmasına; bozma sebebine göre, davacının tapu iptali ve tescil ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına yönelik davasında diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.11.2017 tarih ve 2017/200 Esas, 2017/917 Karar sayılı karar ile davacının açtığı tapu iptali ve tescil ile taşınmazın aile konutu şerhi konulması talebine yönelik davasının reddine; davacını açtığı bağıştan rücu, olmazsa alacak istekli davasına yönelik Mahkemenin görevsizliğine, talep halinde ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Gaziosmanpaşa Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.12.2019 tarih ve 2019/3474 Esas, 2019/12283 Karar sayılı kararı ile taraflarca Gaziosmanpaşa l. Aile Mahkemesi’nin 2016/916 esas ve 2018/1181 karar sayılı dosyasında karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü üzerine karara karşı erkek tarafından kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden, kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi yönünden temyiz yoluna başvurulduğu, erkeğin boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyiz kapsamı dışında bırakılarak 05.03.2019 tarihinde kesinleştiği, evliliğin boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği, bu husus gözetilerek konusuz kalan tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği gerekçesiyle temyiz edilen hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan bağıştan rücu ve alacak davasındaki görevsizlik kararına yönelik bölümünün ise onanmasına karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 24.09.2020 tarih ve 2020/225 Esas, 2020/496 Karar sayılı karar davacının tapu iptali ve tescil ile taşınmazın aile konutu şerhi  konulması talebine yönelik davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı … lehine vekâlet ücretine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; davacının bağıştan rücu, olmazsa alacak istekli davasına yönelik hüküm onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2. Dairenin 01.06.2021 tarih ve 2021/1455 Esas, 2021/4223 Karar sayılı kararı ile Mahkemece uyulan bozma ilamı üzerine, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı … lehine vekâlet ücreti takdirine karar verildiği, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı, ancak davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna ilişkin bir gerekçe yazılmadığı, bu sebeple tüm deliller değerlendirilip tarafların dava tarihindeki haklılık durumu belirler yeterli gerekçeyi içeren temyiz denetimine elverişli şekilde bir karar verilmesi gerekirken, gerekçesiz olarak kurulan hüküm usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek temyiz edilen hükmün bozulmsına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller, Yargıtay ilamları ve tüm dosya kapsamından; tarafların Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi’nin 2016/916 Esas ve 2018/1181 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, hükmün 05.03.2019 tarihinde kesinleştiği, evliliğin boşanma ile sona erdiği ve aile konutuna yönelik davanın konusuz kaldığı belirtilerek davacının tapu iptali ve tescil ile taşınmazın aile konutu şerhi konulması talebine yönelik davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davaya konu söz konusu taşınmazın davacı ve eşinin aile konutu iken diğer davalıya satıldığı, ancak satıldığında hem davalı tarafın beyanları ile hem de dosya kapsamında hâlen tarafların o evi aile konutu olarak kullandıkları sabit olduğu, dava açıldığı anda davacının haklı olduğu kanaatine varılarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerini davalı yana yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle …  davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 17.10.2022 tarih ve 2022/8894 Esas, 2022/ 8257 Karar sayılı kararıyla Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2023/2308 K. 2023/1765 T. 12.4.2023

***

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 17.12.2013 tarihli 2013/7716 Esas, 2013/29796 Karar sayılı kararıyla, mahkemece peşin harç noksanlığı tamamlanmadan işin esasının incelenmesinin doğru olmadığı gibi davacının aile konutu şerhi konulması talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin de usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, dava konusu taşınmazın birden çok bölümünün olduğu, davacının oturduğu ve aile konutu olduğu sabit olan bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüyle bu bağımsız bölüm yönünden ipoteğin kaldırılmasına, bu konuta aile konutu şerhi konulmasına, diğer bağımsız bölümler yönünden davanın reddine, karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde davacı ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 03.02.2016 tarihli ve 2015/25052

Esas, 2016/1665 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece gerek tespit dosyası gerek tanık beyanları hüküm kurmaya elverişli olmadığı halde mahallinde keşif yapılıp, taraf tanıklarının keşif mahallinde dinlenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma kararı

1.Bozmaya uyan mahkemece, dava konusu taşınmazın 1. normal katının aile konutu niteliğinde olduğu ve dava konusu taşınmaza ipotek tesis edilirken, davacının onayının alınmadığı gerekçesiyle … İli, … İlçesi, … Mah., 6745 parselde bulunan davalı … adına kayıtlı taşınmazın 1. normal katının aile konutu olduğunun tespiti ile tapu kaydının şerhler bölümüne 1. normal katın  aile konutu olduğunun şerh düşürülmesine, ayrıca diğer davalı … lehine 02.11.2009 tarihinde konulan ipoteğin 1. normal kat yönünden iptaline, davanın bodrum kat, zemin kat ve çatı katı yönlerinden reddine, dava konusu taşınmazın tamamının değeri üzerinden hesaplanan nispi karar ve ilam harcı ile yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde davacı ve davalı … vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 07.03.2019 tarihli, 2017/3600 Esas ve 2019/2386 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmaz üzerine zemin, bodrum, 1. kat ve çatı katından oluşan binanın bulunduğu, 1. katın aile konutu olarak kullanıldığı ve mahkemece de bu bölüm yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, açıklanan sebeplerle bilirkişilerden ek rapor alınmak suretiyle aile konutu olarak kullanılan ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilen katın değeri üzerinden nispi karar ilam harcı ve yargılama giderine (oranlama yapılarak) hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, diğer yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. Davacı kadının karar düzeltme talebi ise reddedilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosyasının bilirkişi heyetine tevdii edildiği ve ek kararının alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aile konutu olarak kullanılan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına ve oranlama yapılarak nispi karar ilam harcı ve yargılama giderine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 01.06.2022 tarihli ve 2022/4415 Esas ve 2022/5299 Karar sayılı kararıyla, davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, aile konutu olarak kullanılan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına dair verilen hükmün, davacı ve davalı … tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2019 tarih ve 2017/3600 Esas ve 2019/2386 Karar sayılı ilamı ile harç ve yargılama giderleri yönünden bozulduğu, sair yönlerden ise hükmün onanmasına karar verildiği halde bozma sonrası mahkemece kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurması doğru olmadığından bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2023/1375 K. 2023/896 T. 8.3.2023

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir